logo

“OTOMOTİVDE DOĞRU PLANLAMAYLA DÜNYADA 3’ÜNCÜ SIRAYA YERLEŞEBİLİRİZ”

“OTOMOTİVDE DOĞRU PLANLAMAYLA DÜNYADA 3’ÜNCÜ SIRAYA YERLEŞEBİLİRİZ”

Gençleri mesleki eğitime yönlendirerek, yurt dışındaki bir takım başarılı modelleri alarak, ABD’nin vergi düzenlemesi içerisinde fırsatları değerlendirerek Türkiye otomotiv sektörünün çok hızlı yol kat edebileceğini dile getiren Ege Otomotiv Derneği (EGOD) Başkanı Mehmet Torun, doğru yaklaşımlarla bölgeye ve ülkeye çok sayıda yabancı yatırımcı çekilebileceğini vurguladı.

Türkiye otomotiv sektörü, 2024 yılında 38 milyar dolarlık ihracat, 28 milyar dolarlık ithalat ile dış ticaret fazlası veren sektörlerden biri oldu. 1’i yerli olmak üzere 12 marka ve 18 üretim tesisiyle yıllık 2 milyon araç üretim kapasitesine sahip olan Türkiye’de yıllık ortalama 1.5 milyon araç hem iç pazara hem de ihracata sunuluyor.

Otomotiv sektörünün son beş yılda, son yüzyıldan daha fazla dönüşüm yaşadığını dile getiren Ege Otomotiv Derneği (EGOD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Torun, Türkiye’nin, bu hızlı değişime tam anlamıyla ayak uyduramadığını, sektörde üretim rakamları güçlü görünse de teknoloji yatırımları ve insan kaynağı gibi alanlarda kırılganlıkların devam ettiğini dile getirdi. Torun, 13’üncü sırada olan Türkiye otomotiv sektörünün, doğru planlamayla dünyada 3’üncü sıraya yerleşebilecek potansiyeli bulunduğunu, bunun için tek ihtiyacın devlet planlaması olduğunu dile getirdi.

“Uzak Doğu’nun üretim merkezi olabiliriz”

Türkiye’nin, sektörde rakiplerinden çok daha sonra arenaya çıkmış bir ülke olarak otomotiv endüstrisinin çok fazla yol kat ettiğini dile getiren Torun, “Türk insanının gösterilecek bir hedefe ihtiyacı var. Bu hedefi gösterecek olan da devlet. Gençlere yollar açarak, onları mesleki eğitime yönlendirerek teknik eleman yetiştirebilirsek, yurt dışındaki bir takım modelleri alarak gençleri tam oradaki müfredatla geleceğe doğru yönlendirirsek gelişebiliriz. Önümüzdeki dönemde ABD’nin vergilerinden sonra gümrük birliği sebebiyle birçok Uzak Doğu ülkesinin cazibe ve üretim merkezi haline gelebiliriz. Bunu bir fırsat olarak değerlendirmeliyiz. Bu yaklaşımla bölgeye ve ülkeye çekilecek yabancı yatırımcıyla beraber çok hızlı yol alabiliriz. Otomotivde 13’üncü sıraya yerleşmiş bir ülkemiz var ve 3’üncü sıraya çıkmaması için hiçbir neden yok” değerlendirmelerinde bulundu.

“Sektörün tüm kolları sıkıntıda”

Otomotivin, ana üretici, tedarikçi olan yan sanayi, üretim tarafı, satış ve birinci el ve ikinci el satış, satış sonrası hizmetler, yedek parça, servis bakım ve onarım grupları olmak üzere tüm üst ve alt sektörlerinde sıkıntılar yaşandığını dile getiren Torun, “Genel olarak üretim ve satş rakamları iyi görünse de, döviz kurlarının sabit kalması ihracatçıyı zora sokuyor. Bu yıl, ilk 5 ayda 8.5 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştiği tahmin ediliyor. Geçen yıl iç pazarda 1 milyon 250 bin adet araç satıldı” diye konuştu.

İthal araçlara olan ilginin arttığını söyleyen Torun, “Satılan 1 milyon 250 bin aracın 870 bini ithal. Türkiye’nin yerli otomobil markası TOGG’un 60 bin adet üretim hedefi oldukça düşük.  Henüz ihracata başlamamış olması ise çok büyük kayıp. Yılsonuna doğru Azerbaycan ve Balkan ülkeleri için planlama yaptıklarını açıkladılar. Ayrıca, TOGG eski bir teknolojiye yatırım yaparak Çin ortaklığıyla beraber bir eski tip pil fabrikası kurdu” dedi.

Paylaş
Etiketler: