logo

“REKABETTE ŞİRKETLERİ ÖNE GEÇİRECEK DÖRT KUVVET” SEMİNERİ YEDPA’DA GERÇEKLEŞTİ!

“REKABETTE ŞİRKETLERİ ÖNE GEÇİRECEK DÖRT KUVVET” SEMİNERİ YEDPA’DA GERÇEKLEŞTİ!

Toprak, su, rüzgar ve ateş temaları ile özdeşleşen teması ile lokal ve global rekabette YEDPA çatısı altındaki şirketlerin nasıl öne geçebileceği uzmanlar tarafından anlatıldı.

Her işletmenin temel yaşam amacının rekabet karşısında ayakta kalabilmek ve rekabet ile mücadele edebilmek ve hatta rekabette öne geçmek olduğu tüm şirketler tarafında biliniyor. Diğer taraftan rekabet artık yerel olmaktan çok ama çok uzak. Dolayısı ile bugün Türkiye’den bir şirket dünyanın herhangi bir yerindeki pazarda o ülkelerdeki benzerleri ile rekabete girerken, aynı durum burada maruz kalınan rekabetin de global ölçekten gelmesine sebep veriyor.

Bu kadar önemli bir konu ise rekabetin çok detaylı irdelenmesini gerektiriyor. Bu analiz şirketlerin tek bir konu ile değil birçok konuda kendilerini dönüştürmeleri zorunluluğunu beraberinde getiriyor. Sembolik olarak 4 farklı karakter ile eşleşen 4 ayrı disiplin ise sırasıyla Stratejik İnsan Kaynakları Yönetimi, Markalama, Kurumsallaşma ve Dijitalleşmeden oluşuyor. YEDPA’da verilen seminerde sırasıyla bu dört konu, TeamNovo Consultancy Kurucu Ortağı Anıl Ebru Kemerbaş, Think Free Creative Agency Partneri Özlem Küçük ve Workcube Türkiye Yöneticisi Olgar Ataseven tarafından anlatıldı. Günün konuşmacıları arasında yer alan Sade Danışmanlık Kurucusu Kemal Güner ise Teşvik ve Hibeler konusunda bilgi verdi.

TeamNovo Consultancy’den Anıl Ebru Ataseven: rekabetin hızla evrim geçirdiği günümüz iş dünyasında, stratejik insan kaynakları yönetiminin, bir organizasyonun başarısı için hayati bir öneme sahip olduğunu belirterek söze başladı. İnsan kaynakları departmanının sadece işe alım ve bordro işlemleriyle sınırlı olduğu eski anlayış artık geçerliliğini yitirmiştir. Bugün, rekabette öne çıkmak ve sürdürülebilir bir başarı elde etmek için stratejik bir yaklaşım benimsemek gerekmektedir. İnsan kaynakları yönetimi, yetenekleri doğru bir şekilde belirlemek, geliştirmek ve yönlendirmekle birlikte, çalışanların motivasyonunu artırarak verimliliklerini en üst düzeye çıkarmak amacıyla stratejik planlar ve politikalar oluşturmalıdır. Aynı zamanda, işe alım süreçlerindeki titizlikle yetenekli ve uyumlu çalışanları seçmek, organizasyonun rekabet avantajını artıracaktır. Stratejik insan kaynakları yönetimi, yetenekleri etkin bir şekilde yönlendirerek organizasyonun hedeflerine ulaşmasını sağlayacak ve uzun vadeli başarıyı destekleyecektir. Bu nedenle, rekabetin yoğun olduğu günümüz iş dünyasında, stratejik insan kaynakları yönetimi, bir organizasyonun sürdürülebilir bir rekabet avantajı elde etmesi için kritik bir öneme sahiptir, diye Ebru Kemerbaş, şirketin en önemli kaynağı olan insanınız ne kadar güçlü ve sağlamsa rekabette de zemininiz her zaman sağlam olacaktır diyerek sözlerini tamamladı.

Think Free Creative Agnecy’den Özlem Küçük:  rekabetin yoğun olduğu iş dünyasında markalaşmanın rolü göz ardı edilemez. Bir marka, müşterilerin zihninde ve kalbinde olumlu bir izlenim bırakarak, rekabet ortamında öne çıkmayı başarır. Markalaşma, bir ürün veya hizmetin benzersiz özelliklerini vurgulayarak tüketiciye değer sunmayı hedefler. Güçlü bir marka, müşteri sadakati oluşturur ve uzun vadeli ilişkiler kurar. Aynı zamanda, marka itibarı, rekabetin ortasında tüketicilerin tercihlerinde belirleyici bir faktör olabilir. İyi bir markalaşma stratejisi, markanın güvenilirlik, kalite ve değer gibi unsurlarla ilişkilendirilmesini sağlar. Bu da rekabet ortamında markanın fark edilmesini, tercih edilmesini ve rekabet avantajı sağlamasını sağlar, diyerek konuşmasında markalaşmanın önemini vurguladı.

Workcube Türkiye Yöneticisi Olgar Ataseven: Kurumsallaşma ve dijitalleşmenin birbirinin içene geçtiği yeni bir dünyada kısaca VUCA denen belirsizlik ortamıyla mücadele etmenin yönteminin klasik anlayışa dayanmasının mümkün olamayacağını vurgulayan Olgar Ataseven, işletmeler dijitalleşmek zorunda. Aksi takdirde zaman içinde yok olup gidecekler. Müşteri ile temas noktalarından, dijital olarak iş yapış şekillerine, endüstri 4.0’dan işletmenin her unsurunun dijital olarak dönüşmesine kadar her detayın farklı bir bakış açısı gerektiriyor. Konu sadece bir yazılım ya da donanım alma konusu değil. Workcube gibi altyapıyı, metodolojileri ve uzman bir topluluğu bir arada veren bir platform ile ancak konular çözülebilir. Eski iş yapma şekilleri ile günümüz sorunları çözülemez diyerek konuşmasını tamamladı.

Sade Danışmanlık Kurucusu Kemal Güner: Teşvik ve hibeler ile ilgili çok detaylı bir sunum yapan Kemal Güner ise, rekabette devletin kurumlarından alınacak her türlü desteğin başka türlü bir katkı sağlayacağı aşikar. Bunları şirketler ihmal etmemeli dedi. YEDPA Ticaret Merkezinde Konferans Salonunda gerçekleşen seminer MSB Trade iş birliği ile gerçekleşti.

Paylaş