logo

OTOMOTİVDE PAZARI KORUMAK İSTİYORSAK ELEKTRİKLİ ARAÇLARA YATIRIM YAPILMALI

OTOMOTİVDE PAZARI KORUMAK İSTİYORSAK ELEKTRİKLİ ARAÇLARA YATIRIM YAPILMALI

Avrupa’nın 2030’dan itibaren benzinli araç almayacağını hatırlatan YEDPA Yönetim Kurulu Başkanı Sami Atılgan, “Türkiye otomotiv ihracatının yüzde 70’ini bu pazara yapıyor. Eğer pazarı korumak istiyorsa otomotiv üreticileri elektrikli araçlara yatırım yapmalılar” dedi

YEDPA Yönetim Kurulu Başkanı ve İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkan Yardımcısı Salih Sami Atılgan, otomotiv sektöründeki son durumu Yeni Esnaf Gazetesi Yayın Yönetmeni Nusret Kafasıbüyük ve Milat gazetesi Ekonomi müdürü Fırat İpek’e anlattı. Türkiye’deki araç fiyatlarındaki artışın pandemi nedeniyle bozulan tedarik zinciri, hammadde sıkıntısından kaynaklı olduğunu ifade eden Atılgan, kurun da etkisiyle fiyatların her geçen gün arttığını söyledi. Atılgan, ÖTV konusunda kısa vadede bir düzenleme beklemediğini ifade ederken Türkiye’nin özellikle elektrikli araçlara yatırımının gelecekte pazarda yerini belirleyeceğinin de altını çizdi.

TEDARİK SORUNU AŞILAMADI

Otomotiv, genel ekonomiden en çok etkilenen, en önce tepki veren bir sektördür. Bazen bir söylenti bile sektör üzerinde ciddi etkiler yaratabilir. Türkiye’deki otomotiv sektörünün arz tarafındaki problemler çözümlenmiş değil. Tedarik zincirindeki problemler; çip krizi, hammadde ve işlenmiş maddede yaşanan sıkıntılar otomotiv sektörünün arz tarafını etkiliyor. Bu da arzu edilen düzeyde araç üretilmesini engelliyor. Haziran ayında satışlar 80 binin üzerindeyken Temmuz ayında bu rakam 50 binin altına düştü. Bunun nedeni tedarikte yaşanan olumsuzlukların yanı sıra mevcut araç fiyatları satışlarının sürdürülebilir olması konusunda ciddi sıkıntı doğuruyor. Kurla bağlantılı olarak araç fiyatları sürekli artıyor.

ÖTV’DE DÜŞÜŞ BEKLEMİYORUM

Otomotiv fiyatlarına etki eden bir diğeri de ÖTV. Tedarikte yaşanan sıkıntı nedeniyle bayiler stoktaki araçları değil getirecekleri araçları satıyor. Böyle bir atmosferde Türkiye’nin ekonomik koşulları dikkate alındığında bütçe içerisinde çok önemli bir orana yükselmiş olan ÖTV’nin azalmasını beklememek lazım. Araç satışları önümüzdeki birkaç ay daha 50 binlerin altında olursa o zaman hükümet zaten elde edemeyeceği geliri piyasayı hareketlendirmek adına düşürebilir. Ancak bana göre önümüzdeki iki ay böyle bir şey beklemek doğru değil. Türkiye’deki vergilerin yüzde 16’sının ÖTV’den oluştuğunu unutmamak lazım.

ARAÇ FİYATLARI GERİ GELMEZ

Tedarik zincirindeki sıkıntı bu yıl da devam edecek, bunun yanı sıra döviz kurundaki artışların devam ettiği sürece araç fiyatlarının geri geleceğini beklemek mantıklı gözükmüyor.

ÖTV YETKİSİ ELEKTRİKLİ ARAÇLAR İÇİN

Cumhurbaşkanına ÖTV’leri düşürme ve artırma yetkisi verildi, kullanıp kullanmamak kendi iradesinde.  Ben ağırlıklı olarak bu kararın elektrikli araçlarla ilgili alındığını düşünüyorum. Önümüzdeki dönemde TOGG  kendi milli markamız olarak 2023’ün başından itibaren devrede olacağını ve bu süreçte de elektrikli araçlarla ilgili ÖTV’lerin sıfırlanacağını düşünüyorum. Türkiye’de yüzde 1 seviyesinde olan elektrikli araçların satış oranını artırmak için bu yetki burada kullanılabilir.

TÜRKİYE ELEKTRİĞE YATIRIM YAPMALI

Türkiye elektrikli araçlarda otomotiv sanayi global markalarla entegre çalışıyor. Avrupa ile çok farkı yok hem araç üretim süreçleri hem prosesler hem de müfredat açısından. Türkiye, AB regülasyonlarını kabul etmiş,  aynı anda emisyon değerlerini uyguluyor. Elektrikli araçlar gündeme gelince Avrupa ile Türkiye ciddi bir kayma yaşıyor. Şu anda Türkiye’de üretim yapılan araçların yüzde 70’i Avrupa’ya ihraç yapılıyor. Elektrikli araçlara yatırım yapan bir TOGG var, bir de Ford var. Diğer grupların bu konuda bir yatırımı yok. Avrupa, 2025’ten sonra benzinli araç almayacağını söylüyor. Bu Türkiye’de üretilen fosil yakıtlı araçların Avrupa’ya satamayacağımız anlamına geliyor. Biz bu üretimlerimizi elektrikli araçlara dönüştürmezsek AB’ye araç satamayacağız. Türkiye’deki otomotiv endüstrisinin elektrikli araçlara doğru geçiş yapması gerekiyor ki benzer ihracat rakamlarını yakalayalım.

ÖTV’DE DÜNYA ŞAMPİYONUYUZ

ÖTV’de dünya şampiyonu durumundayız. Bu oranın bu kadar yüksek olduğu başka bir ülke yok ancak likitide sorunun yaşandığı bir dönemde en hızlı en kolay tahsil edilen vergi ÖTV, devlet bundan vazgeçmek ister mi tartışılır. Yüzde 45’lerden aşlayan ÖTV bugün yüzde 80’lere çıkmış durumda. Şu an Türkiye’deki insanların sıfır araç alma oranı yüzde 40’ların altına düştü.  ÖTV indiriminin mutlaka olması gerekiyor fakat enflasyonun olduğu bir ortamda bu çok da fayda sağlamayacak. Kur fiyatlarındaki artışlar iki ay sonra eski rakamların yeniden konuşulmasını gündeme getirecek. Burada eşel mobil sistemi uygulanmalı. Tedarik sorunları devam ederken yapılacak ÖTV düzenlemesi spot piyasaya fayda sağlayacaktır.  Sistemin işleyişini mevcut genel durumla paralel götürmek lazım. Eğer tedarik zinciri normale döner showroomlarda araçlar birikmeye başlar ve satışlar düşerse devlet o zaman satışları artırarak daha fazla vergi almak için ÖTV indirimine gidebilir.

İKİNCİ ELDE İTHAL YANLIŞ OLUR

İthal ikinci el pazarının Türkiye’de açılması kesinlikle doğru olarak kabul edilemez. Şu anda arabaları pahalı hale getiren ÖTV, ithal ikinci el araç  olursa buna da ÖTV koyman gerekiyor eğer böyle bir kapı aralanırsa bunun kontrol ve denetimi mümkün olmaz.

BİREYSEL SATICIYA DÜZENLEME OLMALI

Şu an ikinci elde satılan araçların yarıya yakını bireysel satıcılar tarafından satılıyor bunlar vergi ödemiyor. Kurumsal olarak denetime tabi şirketler burayla rekabet etmekte ciddi zorluk çekiyorlar. Devlet öncelikle bu alanı düzenlemeli; birisi arabasını satıyorsa, para kazanıyorsa o da vergisini vermeli. Bir ürün yatırım ürünü olarak algılandığında insanlar alır burada suçlu aramaya gerek yok. Serbest piyasa ekonomisi bir mal piyasada yoksa bunun fiyatı artar. Bunu polisiye önlemlerle engelleyemezsin.

AVRUPA İÇİN MİLAT 2030

Otomotivde elektrikli araçların süreci domine edeceği piyasanın etkin aktörü olacağı konusunda bir kanaat oluşmuş durumda. Herkesin artık bunun alt yapısından proseslerine, menzil,  akü fiyatları, şarj istasyonları, onlara enerji taşıyacak alt yapıları tamamlanması gerekiyor. Burada altyapı için ciddi rakamlarla oluşacak. Avrupa bunu kendi içinde bütçelemeye çalışıyor. Norveç’te satılan sıfır araçların yüzde 50’si elektrikli, bu oran Almanya’da yüzde 15, Doğu Avrupa ‘da ise Türkiye’ye benzer bir oran söz konusu.  Türkiye’de bu alt yapının oluşturulması belli bir zaman alacak. Bu alt yapı tamamlanana kadar satışlar düşük olacaktır.

ALTERNAFİT BATARYA OLUŞTURULACAKTIR

Lityum kaynaklarının önemli bir kısmına sahip Çin’de bu konuda özel bir ilgi var ‘lityum bizde aracı da biz üreteceğiz, bu konuda söz sahibi olacağız’ noktasındalar. Şu anda Afganistan ve farklı ülkelerde de bu nitelikte önemli kaynakların olduğuna yönelik açıklamalar var. Amerika’da Avrupa’da dünyanın bu konuda önemli yatırım yapmış firmalarının hepsi elektrikli araçların dünyada hızlı bir şekilde yaygınlaşacağına vurgu yapıyor. 2030’luyıllardan itibaren de satılan araçların yarısından fazlası elektrikli araçlar olacak.

Paylaş