logo

SEKTÖRÜMÜZÜN EN ÖNEMLİ SORUNLARINDAN BİRİSİ HALEN KALİTE MESELESİDİR

SEKTÖRÜMÜZÜN EN ÖNEMLİ SORUNLARINDAN BİRİSİ HALEN KALİTE MESELESİDİR

Şinasi Otomotiv A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Cem Alican, yedek parça piyasası, otomotiv sektöründe yedek parçada hangi kriterlere uyulmalı? Ülkemizi diğer global gelişmiş ülkelere ile karşılaştırdığımızda geldiğimiz nokta ve sektörümüzün en önemli sorunlarından olan kalite konularını dergimizin bu ayki sayısında değerlendirdi.

Sektördeki faaliyetleriniz ve ürün gruplarınızdan bahseder misiniz?

Şirketimiz, Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Mürteza Şinasi önderliğinde 60 yıldan beri otomotiv yedek parça sektöründe faaliyet göstermektedir. Faaliyet alanlarımız genel olarak otomotiv yedek parça ithalatı, distribütörlüğü, ihracatı ve yurt içi toptan satışını, Türk ve yurtdışı otomotiv sanayisine tedarikçilik hizmeti vermeyi kapsamaktadır.

Yurt dışında başta İtalya, İngiltere, Almanya, Hindistan, Tayvan ve Çin Halk Cumhuriyeti ağırlıklı olmak üzere bu ülkelerdeki otomotiv yan sanayi üretimi yapan kalitesi onaylanmış ve kanıtlanmış fabrikalarla ve tedarikçilerle işbirliğimizi başarılı bir şekilde sürdürmekteyiz.

Ürün Gruplarımız:

  • Otomotiv Elektrik Sistemleri ve Aksesuarları
  • Bilumum Otomotiv Aydınlatma Ürünleri
  • Tek yetkili satıcılığını yaptığımız muhtelif otomotiv mekanik parçaları

olarak üç ana başlıkta özetlenebilir.

Otomotiv sektöründe yedek parçada hangi kriterlere uyulmalı, öncelikli olarak nelere dikkat edilmelidir?

Kanaatimizce sektörümüzün halen en önemli sorunlarından birisi kalite meselesidir. Maalesef muhtelif ülkelerden ve kaynaklardan ithal edilen veya ülkemizde üretilen bazı malzemelerin halen daha uluslararası ve ulusal otomotiv kalite ve performans standartlarına uygun olmayan,  sorun yaratan ve hatta bazen hayatı riskler taşıyan malzemelerden oluşmasıdır. Üzülerek belirtmek gerekir ki, bu türden kalitesiz ve eşdeğer niteliği taşımayan sağlıksız parçaların piyasadaki payları halen daha önemli orandadır. Bununda ana sebeplerden birisi maliyetlerinin daha ucuz olması ve iç piyasadaki satışlarında fiyat cazibesinin ve hareketlilik gücünün daha yüksek olmasıdır.

Aslında bu tür niteliksiz ve kalitesiz malzemelerin satışa sunulması ve araçlara uygulanması (takılması) sonradan birçok ciddi sorunlara ve bilhassa “servet” kaybına sebebiyet vermektedir. Bu sektörde faaliyet gösteren hepimiz bu konunun ciddi bilincini ve sorumluluğunu taşımalıyız.

Faaliyetleriniz açısından size farklı kılan özellikleriniz nelerdir? Firmalara bu konuda neler söylemek istersiniz?

Kalite konusunda bilhassa ithalat – distribütörlük ve toptan satış yapan firmaların işbirliği yaptıkları muhtelif üretici, tedarikçi firmaların temel kalite niteliklerini ve ürünlerinin uluslararası pazarlarda kabul gören ve OEM/OES regülasyonlarına göre sahip olunması zorunlu bulunan, kalite belgelerini (ISO 9000 – OS 9000 – ISO 1400 – ISO TS 16949 vb.) muhakkak sorgulamalarını ve talep etmelerini önemle tavsiye ederiz.

İşbirliği yaptıkları firmaların Kalite Güvencesi araştırılmalı İthalatı, Pazarlaması ve Satışı yapılan Yedek Parçalarda kalite sorunları en düşük -kabul edilebilir düzeyde olmalıdır. Bu üreticilerin ve tedarikçi firmaların hangi ülkelerin OEM/OES firmaları ile işbirliği yaptıkları sorgulanmalı ve Ar-Ge faaliyetlerinin düzeyi kesinlikle araştırılmalı.

Şirketimiz kuruluşundan beri işbirliği yaptığımız üreticilerin veya tedarikçilerin teknoloji olarak düzeylerini, hangi uluslararası kalite güvence sertifikalarına sahip olduklarını, kısacı imaj ve kalite güvenirliklerine hassasiyetle önem vermektedir. Bizim ithalatını, distribütörlüğünü ve toptan satışını yaptığımız bütün yurtdışı üreticilerin ve tedarikçilerin sahip olunması zorunlu bulunan kalite belgeleri mevcuttur ve vizelenmiş şekilde arşivlerimizde fotokopileri saklanmaktadır. Şirketimizin de ayrıca ISO 9000:2015 uluslararası kalite sertifikası mevcuttur.

Tüm çalışmalarımızda ilk önce işbirliği yaptığımız firmaların global üretim standartlarına ne kadar uyumlu olduklarını ve hangi global markalarla işbirliği yaptıklarını kesinlikle araştırmaktayız.

Zaten şirketimizin faaliyetleri arasında ticari araç, savunma sanayi ve otomotiv ‘’TIER1 ve TIER2’’ üreticilerine de tedarikçilik hizmetlerimiz hızla gelişmekte ve bu tür müşterilerin hangi kalite güvence belgelerini ön şart olarak talep ettikleri dersimizi çok iyi öğrenmiş durumdayız.

Gururla ifade etmemiz gerekir ki bu tür müşterilerin firmamız için rutin olarak hazırladıkları tedarikçi değerlendirme notları ‘’A’’ Score’dur.

Aynı şekilde mütevazı fakat nitelikli ihracat faaliyetlerimizde de üst düzeyde müşteri memnuniyeti ile notlandırılmaktayız.

Türkiye’deki gelişmeleri diğer pazarlar ile karşılaştırdığımızda ne gibi farklılıklar görüyorsunuz?

Eğer bu sorunuz direk yedek parça piyasası ile bağlantılı ise ve ülkemizi diğer global gelişmiş ülkeler ile karşılaştırmamı istiyorsanız; benim için önemli bir farklılık Türkiye’de bilhassa “bağımsız’’ bakım ve tamir servislerinin maalesef bir kabus haline gelen eğitimsiz kadrolarının yaratmış oldukları “arızalı’’ iadelerdir. Maalesef ülkemizdeki zanaatçılık, çıraklık ve ustalık eğitimi her geçen gün daha yetersiz kalmaktadır. Hiçbir Avrupa ülkesinde gerekli ve yeterli ekipman ile donatılmış olmadan bir bağımsız bakım ve tamir servisi kuramazsınız.

Bu ülkelerde kesinlikle “Ustalık Belgesi’’ olamadan veya kayıtlı ve belgeli bir motor veya kaporta ‘’Çıraklık’’ eğitimi almamış elemanlarla kadro kuramasınız ve hizmet veremesiniz. Bu sebeplerden dolayı bizler sık sık üzücü şekilde üretici fabrikalarla ‘’garanti kapsamında –arızalı’’ konularında önemli sorunlar yaşamaktayız. Çünkü biz onlara bu durumlarda talep edilen gerekli uzmanca hazırlanmış arıza rapor ve belgelerini sunmaktayız. Tabi ki bu konularda üretici markalara bağımlı resmi bakım ve tamir servisleri ülkemizde de tamamen farklı ileri teknolojilerle donatılmış; eğitimlerini almış ve belgelendirmiş kadrolarla hizmet vermektedirler ve onlarda her türlü arızalı veya garanti kapsamında arızalı olayların uzmanca hazırlanmış raporları hazırlanır ve gerekirse fotoğraflanır.

2019 Yılı Otomotiv sektöründeki Gelişmeleri ve yeni hedef ve projelerinizden bahseder misiniz?

Verilere göre ülkemiz 2018 de Avrupa Birliğine 1.105.881 adet araç satışı

ile zirve yapmıştır. Bizden sonraki sıralamada AB’ne satışta Japonya ve Kore araçları yer almaktadır.Böylece Türkiye’nin AB’yle otomotivde dış ticaret dengesi 9,5 milyar fazla vermiştir. Bu da ülkemizin otomotiv sanayinde ne kadar ileri bir durumda olduğunu gösterir. Türkiye artık otomotiv sanayisinde Avrupa ile paralellik yakalamış duruma gelmektedir ve gelişmiş teknolojilerin ve yeni motor tiplerinin devreye girmesi ile dünya pazarlarına rahatlıkla hitap etmeye başlayarak 2019 yılında da ülkemizin ihracat verilerinin lokomotifi konumundadır. Otomotivde ki bu başarılar sadece araç satışı ile kısıtlı değildir aynı şekilde yedek parça ihracatı da bu lokomotifin önemli bir parçasıdır. Bu başarıyı sürdürmek için sürekli şekilde global yeni teknolojilerin takipçisi ve uygulayıcısı olmamız gerekiyor.

Şirketimizin yeni projeleri arasında en yakın zamanda gelişen iş hacmimize göre operasyonel bilgi işlem sistemlerimizin yenilenmesi ve B2B sistemine geçişin bir an evvel sağlanması ve uygulanmasıdır. Ayrıca son 12 ayda ülkemizde yaşadığımız genel ekonomik sorunlara rağmen; sağlıklı ve nitelikli bir şekilde satış ciromuzu ihracat faaliyetlerimizi de yoğunlaştırmak sureti ile artırmak doğal ana hedeflerimizdendir.

Paylaş