logo

Ertelenen traktör hurda yasası yeni dönemde neden artık gündeme gelmemeli?

Ertelenen traktör hurda yasası yeni dönemde neden artık gündeme gelmemeli?

 

Tüm Traktör Yedek Parça Toptancı Perakendeci, İmalatçı, Servis ve Tamirciler Derneği, kısa adı TÜMTRADER Derneği Başkanı İbrahim Ceylan,  Traktör hurda yasası ile amaçlanan sanayinin üretim kapasitesinin artması yanında, istihdama katkı sağlayacağı hesaplanmaktadır, oysa yarım yüzyıla yakındır sektörün içinde olan bizler tabloyu çok iyi görmekte ve telafisi mümkün olmayan kayıpların olacağını bu günden görebilmekteyiz

Dışardan bakıldığında doğru bir karar olarak gözükebilir, ancak traktör bir otomobil değildir, makinadır, emniyet unsurları olan rot ve direksiyon ve fren sistemleri genelde  hidrolik borulu sistem olmayıp, mekanik çubuk sistemi ile çalışmaktadır,  dolayısı ile konfor ve sürüş emniyeti traktör için kriter olamadığı için, iş gördüğü sürece hurdaya ayrılmasını gerektirecek bir durum söz konusu olamaz, olmamalıda.

Başta Amerika olmak üzere dünyanın birçok kalkınmış ülkesinde iş gördüğü için 1950 model traktörlerin kullanılmak da olduğu göz ardı edilmemelidir. En basitinden ele alacak olursak ülkemizde hurda yasası kapsamına giren ve adetleri küçümsenmeyecek miktarda olan bazı marka ve modellerin bire bir aynısı altı ülkede yüksek adetlerde halen üretilmektedir.

Eğer sadece istihdam, Ekonomiye dinamizm amaçlanıyorsa, getirisi ve götürüsünün fizibilite sonuçlarına bir göz atmak gerekir, iddia ediyorum başta istihdam olmak üzere ve sanayi üretiminde götürüsü getirisinden fazla olacaktır.

Bu tezi destekleyen diğer bir unsur, ülkemizde ve dünyada altı değişik güçteki aynı motoru ve sadece dört çeşit aynı aktarma organını kullanan traktör oranı toplam traktör sayısının yüzde 65’dir. Bu yüksek oran ülkemizdeki yan sanayi ve ihracatçılarımız için bir avantaj haline gelmiş, hazır olan alt yapı sayesinde önemli ölçüde yol alınmış, Türkiye ve dünya pazarlarında söz sahibi olmanın yanında Hindistan ve Çin’le rekabet gücü olan, İngiliz firmalarının bir numaralı tedarikçisi durumuna gelinmiştir.

Ülkemizde en popüler markayı örnek verecek olursak 1962 model traktörle 2008 model traktör arasındaki tek fark motordaki piston yapısı ile kaportadaki değişikliktir. Aynı şanzıman, diferansiyel ve direksiyon kutusunun 50 yıldır hala kullanılıyor olması bu tezleri doğruladığını, ülkemizdeki çoğunluğu hurda kapsamına giren mevcut traktörlerin birbiri ile uyumlu parçaları kullanıyor olması yan sanayi üretiminin yüksek adetlerde üretim yapmasına yol açtığı ve bu bağlamda düşük maliyetle dünya pazarlarında rekabet edebilecek duruma gelmesine yol açmaktadır.

Burada yerli yan sanayii geliştiren iç piyasanın dinamiğidir, maliyetlerin düşük olması, binlerce küçük çaplı yedek parça satıcılarına, tamirhane ve çalışanlarına iş imkanı sağlamakla birlikte, Türk çiftçisinin alım gücünü zorlamamakta, yürüyen, oturmuş ve çalışan bir sistem olarak varlığını devam ettirmektedir.

Hurda yasasının gerekliğini anlatan makaleler ve konferanslarda sadece iki argüman gerekçe olarak öne sürülmektedir, motor emisyonları ve eski traktörlerinin bakım masraflarının çiftçiye yük getirdiğidir. Emisyonun önemini kabul etmekle birlikte, traktörün sınırlı saatlerde çalıştığı göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi gereken bir konudur, diğer gerekçe olan bakım masraflarının çiftçiye yük getireceği kabul edilebilir değildir ve gerçeklerden uzaktır, yeni nesil traktörün sadece hava filtrelerine ödenen para ile yasa kapsamına giren traktörlerin motor revizyonlarını yaptırmak mümkündür.

Birde bardağın diğer tarafından baktığımızda yasanın çıktığını ve önemini vurguladığımız 600 bin traktör’ün hurda kapsamında pazardan çekildiğini var sayalım, ilk etapta yeni nesil traktörlere servis verme imkanları olmadığı için binlerce tamirhane ve çalışanının işsiz kalması kaçınılmazdır, akabinde sanayi sitelerinde varlığını sürdüren küçük esnaf yeni nesil traktörlerdeki akıl almaz parça numaraları şifrelemelerini çözemeyecek ve zamanla işi bırakmak zorunda kalacaklardır. Daha önemlisi traktör yedek parça yan sanayii dünya pazarlarında adından söz ettiren bir konuma gelmiştir, bu gücü iç piyasadaki biraz önce konu ettiğim nedenlerden almaktadır, iç piyasa desteğinin kaybolması halinde yüzlerce küçük ölçekli üreticinin iş yerini kapatacak olması kaçınılmazdır.

Bir başka faktör ülkemizde yıllık üretim rakamları ortadadır, hurda kapsamına 600 bin traktör söz konusu olduğunda bu açık kesinlikle ithal traktörler tarafından karşılanacaktır, Türk çiftçisinin alım gücü ile orantı kurduğumuzda bu açığın Hindistan ve Çin traktörleri ile kapatılacağı herkes tarafından bilinmektedir. Hem kalite hem parça temini yeni bir kaosun ortaya çıkmasına neden olacak, yapı bozulacak kesinlikle düşünülen maksat hasıl olmadığı gibi, geriye dönük telafisi de mümkün olamayacaktır.

Türkiye Uzel gibi çok önemli bir traktör fabrikasını kaybetmiş olsa da yeni, yeni yatırımlar ve açılan fabrikalar ile yakın gelecekte Avrupa’nın önemli traktör üretim merkezleri arasında olacağı kesindir, bu bağlamda bu yasa ile dengeler bozulmamalı, yerli fabrikaların üretimlerini arttırmaları yönünde desteklenerek, sistemin kendi kendini yenilemesine fırsat verilmelidir.

2011 yılında bakanlık ziyaretimizde bu konuları gündeme getirdik ve Anadolu’muz da bir fiil bu işten geçimini sağlayan esnafımız ve tamircilerin binlerce imzalı dilekçelerini kendilerine ilettik, konunun takipçisi olamaya devam edeceğiz.

Sivil toplum kuruluşları dünyada olduğu gibi ülkemizde de yasaların çıkmasında etkili olmaktadır, YEDPA ülkemizdeki otomotiv sektörünü bir araya getiren en büyük yapıda bir kompleks olup aynı zamanda otomotiv sektöründe önemli yeri olan bir sivil toplum hüviyetine sahiptir. Kurumsal yönetim yapısı, Raporları ve önerileri ile her platformda dikkate alınan bir gücü her zaman olmuştur. Derneğimizin bu ve benzeri haklı savunmalarında desteği her zaman bizim için önemlidir.

EKONOMİ AJANDASI

Paylaş